Death Stranding 5 Milyon Kopya Sattı!

Geliştirici Kojima Productions, Death Stranding’in PS4 ve PC’de dünya çapında beş milyon kopya sattığını söyledi.

Yayın başkanı Jay Boor, oyunun ‘oldukça iyi’ performans gösterdiğini ve stüdyonun Director’s Cut’ın eylülde PlayStation 5 için piyasaya sürülmesi konusunda oldukça sıcak baktıklarını açıkladı.

Death Stranding’in Kojima Productions’ın geliştirdiği ilk oyun olmasına rağmen, satış açısından oldukça iyi bir performans sergiledi. Mart 2021 itibarıyla Death Stranding, PlayStation 4 ve PC’de dünya çapında beş milyondan fazla birim sattı.

Jay Boor

Geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan Director’s Cut, yeni özellikler, silahlar ve modlarla bazı görsel iyileştirmelerden daha fazlasını yapıyor. Dahası oyuna gelecek olan yeni özellikler de hız kesmeden oyunculara bildiriliyor. Buna ek olarak oyunda önemli özelliklerinden birisiyle de Director’s Cut’ta karşılaşacağız. Sosyal Birleşme ya da Sosyal Kaynaşma denilebilecek bir özelliği Death Stranding’den alışığız. Bu özellik Director’s Cut’ta daha fazla geliştirildiğini ve Death Stranding’den daha iyi özelliklere sahip olduğu söyleniyor.

Nedir Bu Sosyal Birleşme?

“Social Strand” yani dilimizde Sosyal Birleşme olayı oyunda oldukça yararlı bir sistem. Eğer hayatnızda hiç Death Stranding ile karşılaşmadıysanız kısaca şöyle özetleyebiliriz. Social Strand sistemi oyuncuların diğer oyuncuların faydalanması için yararlı ekipman, işaret veya yapılar bırakmalarını sağlayan çevrimiçi bir özelliktir. Bu özellik sayesinde oyuna yeni başlayan oyuncular daha kolay gelişip oyundan daha fazla zevk alıyorlar.

Boor konuyla ilgili şunları söyledi:

Hideo Kojima bir röportajında şöyle demişti: “Yalnızlığa çok yatkınım. Bence dünya çapında bana benzer birçok insan var. Bu insanların en başında ise oyuncular var. Oturma odalarında tek başlarına video oyunu oynarken, kendilerini topluma ya da toplumlarına uymayıp oyunların kendi dünyalarına dalıp gidiyorlar. Yani insanlar bu oyunu oynadıkları zaman onlar gibi oyunun dünyasında kaybolan insanların dünyanın her yerinde var olduklarını fark ederler. Yalnız olmama rağmen benim gibi başka insanların da olduğunu bilmek beni çok rahatlatıyor. İnsanların bu oyunu oynarken hissetmelerini istediğim şey bu.

Jay Boor

Oyunun Director’s Cut sürümü için de Boor birkaç açıklamada bulundu:

Death Stranding’in temel bileşeni, oyuncuların çeşitli oyun içi eylemlerle dünyanın dört bir yanından diğer oyuncularla bağlantı kurmasını sağlayan benzersiz bir çok oyunculu özellik olan Social Strand Sistemidir. Director’s Cut bu sistemi genişletecek ve önümüzdeki haftalarda bu konuda daha fazla şey paylaşacağız.

Jay Boor

Tüm bunlara ek olarak, Director’s Cut, PlayStation 5’in yeni nesil özelliklerinden tam olarak yararlanan görsel ve performans yükseltmelerinin yanı sıra sıfırdan geliştirilen çeşitli yeni içerikleri de içerecek. Yeni görevler ve eklenen hikaye, daha fazla silah, araç ve ekipman tanıttıklarını da açıkladılar. Dahası oyuna bir yarış modu eklediklerini ve bu modun skorlarını ise oyunda bir tabela şeklinde oyuna eklediklerini de açıkladılar.

Boor’a göre Director’s Cut’ın amacı, Death Stranding’de dünyayı daha da genişletecek ve aynı zamanda temel oyun deneyimini ve özelliklerini geliştirecek yeni içerikler sunmak. Bana kalırsa bu durumu gayet iyi bir şekilde idare etmişler.

Borr, temel Kojima Productions ekibinin çalışma tarzlarının değişmesine rağmen, ekipte çok fazla bir değişiklik olmadığını ve bundan memnun olduklarını söylüyor.

Birkaç önemli alanda genişlemesine rağmen, ekibimiz genel olarak gerçek boyut açısından nispeten aynı kaldı. Yine de çalışma şeklimiz açısından stüdyo önemli ölçüde değişti. Çünkü pandemi birçok öngörülemeyen zorluğu beraberinde getirdi. Herkes gibi, sürekli uyum sağlamak ve nasıl çalışmaya devam ettiğimize ve bir şeyleri her nasıl güvenli bir şekilde inşa ettiysek bu durumu devam ettirmek zorundayız.

Jay Boor

Salgının zorluğuna rağmen Boor, COVID-19’un takımın ilk oyununa yeni bir bakış açısı da getirdiğini söylüyor. Bu bakış açısı oyunu oldukça önemli derecede etkilediğini de ekledi.

Jay Boor’u en çok etkileyen şeylerden biri, pandemi başlamadan önce Death Stranding’e karşı, pandemi başladıktan sonraya karşı tepkiler görmekmiş. Bu varsayımla birlikte Jay Boor insanların oyun hakkındaki gerçek yorumlarını pandemi sürecinde dile getirdiklerini söylüyor.

Pandemi ile Death Stranding Arasındaki Bağ Nedir?

Death Stranding’deki ana karakter, Sam Bridges, kağıt üzerindeki tipik kahramanınız değil. Teslimatlar yapıyor, bağlantı kurmaktan hoşlanmıyor ve dokunulma veya başka bir insana dokunma korkusu olan Aphenfosmphobia adlı bir hastalıktan muzdarip. Oyunu oynadıkça işler ortaya çıkıyor ve Sam’in gerçek potansiyelini ve bunun üstesinden nasıl geldiğini fark etmeye başlıyorsunuz. Şu anda yaşadığımız pandemi nedeniyle hepimiz bir dereceye kadar benzer olayları yaşıyoruz. Paket teslimatlarının topluma ne kadar önemli olduğunun farkına varılmasına veya hatırlatılmasına ek olarak, dünyadaki her bir insanın birbirine dokunma korkusu ya da dokunulma korkusu ise şu an birebir olarak hayatımızda yer alıyor. Jay Boor’a göre Death Stranding bu son zamanlarda pandemi ile ya da buna benzer olayları canlandıran oyunların en baş listesinde yer alıyor. Bu oyunda sadece teslimat yapıp gidip görüp gezmekle değil aynı zamanda da oyunun ne kadar fazla gerçek dünya ile alakası olduğunun da farkına varıyoruz.

Diğer bir bağlantı ise oyuncular arası bağlantı. Oyuncular arası bağlantı ise gerçek hayatta insanlar arasında bağlantıyı temsil etmekte. Bu bağlantı ile beraber, oyuncular birbirlerinin yararına olacak eşyaları birbirleri ile paylaşmakta.

Death Stranding için oturup bu yönde düşündüğümüz gerçek hayatla oldukça bağlantısının olduğunu farkına varırız. Aslında gerçek hayatın bir kopyası desek yanlış olmaz. Tüm bu olayların gelişmiş bir şekilde Death Stranding Director’s Cut oyununda karşımıza çıktığını bir düşünün. Düşüncesi bile oldukça heyecanlandırıyor.

Tüm bu özellikleri düşündüğümüzde ise oyunun 5 milyondan fazla kopya satması oldukça muhtemel bir durum. Gerçek hayatı bu kadar bu kadar fazla yansıtan bir oyunun bu kadar tutması ve bu oyunun bir ilk olması ise bambaşka bir konu..