Ana SayfaOyun DünyasıİncelemelerDying Light 2: İnceleme

Dying Light 2: İnceleme

Yıllardır beklenen aksiyon zombi oyunu Dying Light 2, 4 Şubat oyuncular ile buluştu. Oyun, yapım aşamasında birçok sorun ile karşı karşıya geldi ve birkaç kere ertelenmek zorunda kaldı. Peki Dying Light 2 oynamaya değer bir oyun mu? Oyunu yaklaşık 50 saat oynadıktan sonra sunduğu çoğu aktivite ve yan görev ile birlikte bitirebildim. Bu inceleme yazısında da size Dying Light 2 hakkındaki fikirlerimi paylaşacağım.

İlginizi çekebilir: Dying Light 2, İlk Yamasında 1.000’den Fazla Hata Düzeltmesi Aldı

Atmosfer ve Hikaye

Üzülerek söylemek istiyorum ki Dying Light 2’nin sunduğu atmosfer ne kadar kaliteli ise sahip olduğu hikaye o kadar kötü.

Dying Light 1’in ana hikayesinde geçen Harran’daki zombi salgını, tüm şehir vatandaşlarının ölümüyle sona erdi. Bununla birlikte, Global Relief Effort (GRE), zombi salgını tehdidine son veren “Harran Virüsü” (THV) için bir aşı geliştirdi. Ne yazık ki, THV ile ilgili tüm araştırmaları durdurma sözüne rağmen, GRE virüs üzerinde gizlice deneyler yapmaya devam etti. 2021’de THV’nin mutasyona uğramış bir varyantı bir GRE laboratuvarından kaçar ve birincisinden bile daha hızlı yayılan ikinci bir pandemi başlatır. Aşı THV’nin yeni versiyonuna karşı etkisizdir, ancak etkileri ultraviyole ışıkla bastırılabilir.

Oyun bundan on beş yıl sonra, 2036’da geçiyor. Dünya nüfusunun çoğu yok edilmiş, insan uygarlığı bir avuç dağınık yerleşkede bulunmakta. Hikaye kurgusal bir Avrupa şehri olan Villedor’da geçmekte. Oynadığımız karakter olan Aiden Caldwell, insan yerleşimleri arasında seyahat edebilecek kadar cesur bir kişi olan bir Pilgrim’dir. Kayıp kız kardeşi Mia’yı aramak için Villedor’a gitmeye karar verir ve orada oyunumuz başlar.

Oyun aslında güçlü bir başlangıç yapıyor. Ancak ilk birkaç saat karakterleri ve dünyayı tanımak eğlenceli olsa da vasat diyaloglar ve hikayenin basit ilerleyişi oyundan aldığım keyfi düşürdü. Oyunu baştan sona arkadaşım ile 2 kişi co-op olarak bitirdik. Belli bir yerden sonra hikayenin ve diyalogların vasatlığı yüzünden oyunun ciddi hikayesi komediye döndü. Bu bizi eğlendirdi ancak yapımcının bunu planlamadığı net.

Atmosfere gelecek olursak oyun bu bakımdan gerçekten müthiş. 10 yıldır zombi istilası altında olan şehir çok gerçekçi gözüküyor. Şehir 2 ayrı büyük kısma bölünmüş. İlk başta şehir merkezinin biraz dışında başlıyorsunuz. Burası oyunun parkur mekaniğini öğrenmeniz için ideal çünkü binalar en fazla 5 kat oluyor. Şehir merkezi ise devasa bir yer ve oyunu adeta Mirror’s Edge’nin zombi haline dönüştürüyor. Yani atmosfer olarak Dying Light 2 kesinlikle inanılabilir bir gerçeklik sunmakta.

Oynanış

Dying Light 2 oynanış olarak ilk oyun ile neredeyse aynı. İlk oyunda bulunan ateşli silahlar bu oyunda bulunmuyor. Bu da oyunu yakın dövüş merkezli olmaya zorluyor. Bu oyundaki yayları bulana kadar böyle devam ediyor. Oyunu sadece silahınızın temel saldırısını kullanarak oynamanız zor. Oyun parkur ve akrobatik hareketler için yapılmış.

Oyundaki yetenekler parkur ve savaş yetenekleri olarak ikiye ayrılmış bulunmakta. Bu yetenekleri arttırmak için Skyrim gibi spesifik hareketler yapmanız gerekiyor. Bunun dışında oyunda bulunan inhibitörler ile de can ve stamina değerlerini arttırabiliyorsunuz. Bu değerler artarken açabileceğiniz yetenekler de genişliyor.

Oyunun size sunduğu akrobatik hareketleri kullanmanız üst seviye zorluklarda neredeyse zorunlu. Bu hem oyunu daha eğlenceli yaptığı için bunda bir sorun yok. Ancak ilk oyunda yetenek gerektirmeyen çoğu hareketi Dying Light 2’de saatlerce oynayarak açmanız gerekiyor. Bu bazı oyuncuların canını sıkabilir.

Bunun dışında oyunun en büyük sorunu yaya erişim sağladığınız gibi oyunun aşırı kolay olması. Oyunda bulunan tatar yayını açtığınızda ise artık Dying Light 2’yi silebilirsiniz, çünkü kendisi oyunu tam bir çocuk oyuncağına dönüştürmekte. Umarım bu sorun gelecekte güncellemeler ile düzelir ancak şu an kullanılması çok ucuz ve yüksek hasar verdikleri için yaylar Dyin Light 2 deneyiminin içine ediyor.

İlginizi çekebilir: Dying Light 2 Güvenlik Kodları ve Konumları

Oyun Aktiviteleri ve Diğer Sistemler

Açık dünyaya sahip bir oyun olarak Dying Light 2 birçok farklı aktiviteye sahip. Yan hikayeler bir yana oyunun diğer aktiviteleri ya savaş mekanikleri ya da parkur üzerine kurulu. Oyunda parkur yapmak aşırı eğlenceli olduğu için ben bunlara daha fazla yoğunlaştım.

Dying Light 2’de hikaye ile alakalı olarak 2 ayrı grup bulunmakta, bunlar peacekeeper’lar ve survivor’lar. Oyunda farklı bölgeleri bu iki gruptan birisine verebiliyorsunuz. Bunu yapmanız size farklı bonuslar kazandırıyor. Mesela peacekeeper’ların 4. bonusu oyunun en güçlü yayı olan tatar yayını size veriyor. Bunu aldığınız gibi zaten oyunu silebilirsiniz. Arkadaşım ile oynamıyor olsaydım ben bu eşyayı aldıktan 30 dakika sonra oyunu silmiştim.

Oyun tam anlamı ile bir RPG olmuş durumda. Bulduğunuz zırhlar ile yakın veya uzak mesafe build’leri yapabiliyorsunuz. Kurdukları sistem kağıt üzerinde güzel gözüküyor ancak oyundaki yayların aşırı güçlü olması 10. saatten sonra sadece uzak mesafe hasarını arttırmanızı sağlayan eşyalar giymenizi zorunlu kılıyor. Tabii yay kullanmayarak kendinizi kısıtlayabilirsiniz ancak ben her zaman oyunun sunduğu en güçlü eşyaları giymeyi seven birisiyim. Eğer oyun bu bakımdan dengeli değilse suç tamamen geliştiricinindir.

Onun dışında yan görevlerin sunduğu aktiviteler değişkenlik gösterebiliyor. Bazıları birbirinin aynısı ve gerçekten canınızı sıkabiliyor ama çoğu eğlenceli diyebilirim.

Tıpkı 1. oyun gibi Dying Light 2’de de detaylı bir craft sistemi bulunmakta. Silahlarınıza farklı parçalar takarak özelleştirebiliyorsunuz. Bunu yapmak için oyun dünyasında bulunan farklı eşyaları bulmanız ve zombilerden düşen parçalar ile yükseltmeniz gerekiyor. Bu sistem oyunun başında çok eğlenceliydi ancak yine yaylar yüzünden boşa çıktı. Durum şöyle ki yayları iyileştirmenize gerek kalmıyor ve tatar yayı sizin ile birlikte seviye atlayan bir eşya. Bu da oyunun craft sistemini tamamen geçebileceğiniz anlamına geliyor.

Başka bir örnek olarak oyunun ortasında açılan paraşüt ve kanca oyunun tüm parkur sistemlerini geçmenizi sağlıyor. Saatlerce parkur yeteneklerinizi açtıktan sonra bu eşyaların kolaylığı oyunculara hakaret olsun diye konulmuş sanki.

İlginizi çekebilir: Dying Light 2 DLSS Nasıl Etkinleştirilir?

Sonuç

Dying Light 2, benim için, kelimenin tam anlamı ile ortalama bir oyundu. Oyunda bulunan müthiş parkur ve detaylı craft sistemleri bazı eşyalar yüzünden tamamen boşa çıkmakta. Aynı şekilde oyunun sunduğu o güzel atmosfer hikayenin ve diyalogların vasatlığı yüzünden ön plana çıkamıyor. Eğer bir zombi oyunu hayranı değilseniz kesinlikle tam fiyatı ile Dying Light 2’yi satın almayın. Belki ilerde oyunun sistemleri değişebilir ancak hikayenin düzelmesi imkansız. Bu yüzden oyunu alacağınız zaman bile yalnız oynamayın. Sonuç olarak ben Dying Light 2’yi oynarken eğlendim ancak oyunun sonlarında yaşadığım tatsızlıklar beni negatif olarak derinden etkiledi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_img

EN ÇOK OKUNANLAR

Eternal Fire, Major’un Çeyrek Final’inde NAVI ile Eşleşti!

0
Temsilcimizin PGL CS2 Major Copenhagen 2024'te sıradaki rakibi belli oldu. Eternal Fire, HLTV Dünya sıralamasında altıncı sırada yer alan NAVI ile çeyrek finalde eşleşti....