Google Stadia, bir yıldan uzun süre önce piyasaya sürüldü. Bu yazıda platformun lansmanından beri yaşanan olaylardan ve geleceği hakkında konuşacağım. Stadia’nın başarısızlığı kaçınılmaz mıydı ve bulut teknolojisi gelecek vaad etmeye devam mı ediyor? Bakalım.
Özet geçmek gerekirse, Stadia insanların evlerindeki hazır bulunan donanım ile oyunları internet üzerinden, herhangi bir yükleme yapmadan oynamalarına olanak sağlıyordu. Yani en azından, Google tarafından böyle tanıtılmıştı.
Stadia daha piyasaya çıkmadan şüphe uyandırmaya başlamıştı. Stadia, bir platform olarak, oyuncular için harika bir alternatif ve oyun oynamanın geleceği olarak gösterdi. Ancak platform için yapılan pazarlama, kendisini gerçekten belirsiz bir ürün haline getirdi.
En azından kağıt üzerinde, Stadia’nın arkasındaki fikir kulağa hoş geliyor. Ancak bu tür bir platform için potansiyel tüketici tabanına bakarsak, garip bir tablo elde ediyoruz. Çoğu konsol oyuncusunun, tercih ettikleri platformdan çoğunlukla ayrılmayacağı açık bir gerçektir. Bir oyun platformuna sahip olmayıp evinde süper hızlı internete sahip insanlar kimler peki? Yani bu sebepler yüzünden Stadia ile gerçekten ilgilenecek çok az bir azınlığın olacağını görmekteyiz.
Stadia’nın diğer bir sorunu, birçok potansiyel oyuncuyu kendisinden soğutan fiyatlandırma yapısıydı. Google, Stadia’nın hem ücretsiz hem de ücretli birer katmana sahip olacağını ve oyunların ayrıca satın alınması gerektiğini söylemişti. Bu hemen pek çok soruyu gündeme getirdi.
Google neden çekici fiyatlara sahip ve sürdürülebilir uzun vadeli bir ürün yaratmak için Microsoft’un Xbox Game Pass ile yaptığı gibi milyarlarca doları harcamadı? Buna kesin bir cevabımız yok, ancak ben bunun arkasında Google’ın şirket kültürü olduğunu düşünüyorum. Şirketin geçmişine bakarsak, çoğu zaman kendi ürünleri için uzun vadeli bir planlarının olmadığını görüyoruz. Bir proje başarılı olduğu zaman, kendisini desteklemeye devam ediyorlar ancak başarısız projelerin fişini bir süre sonra çekiyorlar. Google’ın bu iş modeli, yıllardır sorgulanmakta.
Piyasaya yeni bir ürün sundukları için, kullanıcıların daha hoş görülü olacağını düşünmüş olabilirler. Eğer gerçekten böyle düşünmüşlerse gerçekten büyük bir hata yapmışlardır. Çünkü Stadia’yı deneyen çoğu insan zaten oyun oynayan ve ellerinde bir platform olan insanlardı. Çoğu kişi Stadia’yı halihazırda var olan diğer platformlarla karşılaştırdı ve bu da onu çok zayıf gösterdi.
Peki, platformun lansmanında ne oldu? 22 oyunla beraber çıkan Stadia, ilk başta sadece chrome cast ultra kullanıcıları tarafından denenebildi. Buna ek olarak, başlangıçta ücretsiz katmanı mevcut olmadığı için, Stadia pro paketine sahip olmanız gerekiyordu (ilk 3 ay ücretsiz verilmiş). Bu noktada, daha önce vaat edilen pek çok özellik eksikti (bazıları hala eksik), genel performans stabil değildi ve bazı oyunlar pazarlandıkları çözünürlüklerde çalışmadı. Stadia ile iyi bir performans alabilmek için yüksek hızlı bir internet ve bir Google sunucusuna yakın olmanız gerekiyordu. Gigabit fiber internete sahip bazı kişilerin bile 500 milisaniyelik gecikme süresine sahip olması, platformu kötü bir duruma soktu.
Başka bir deyişle, Stadia yol haritası olmayan, gerçekten kötü bir plana sahip, beta sürümünde olan bir ürün olarak piyasaya sürüldü. En önemlisi ise, oyun kataloğunun çok kötü olmasıydı. Şu anda, toplam oyun sayısı 200’ü geçmiş ve lansmanında eksik olan bazı özellikler eklenmiş bulunmakta. Android telefonunuzu da kullanabiliyorsunuz. Ancak çoğu oyuncu, anlattığım temel sorunlar nedeniyle hala platformu ilgi çekici bulmuyor. Oyun şirketleri de oyuncu sayısındaki azlıktan dolayı platforma oyun çıkarmaktan kaçınıyor. Yani bu iki sebep, birbirini sürükleyen iki sorun olarak platformu daha da aşağı itmeye devam ediyor.
Sonuç olarak Stadia’nın hayatının son aşamasında olduğu ve Google’ın her an fişini çekebileceği söylenebilir. Birkaç ay önce, Stadia için özel olarak oyun üreten stüdyo da Google tarafından kapatılmıştı.
Tabii Stadia’nın batması, bütün bulut teknolojisi bazlı oyun platformların da batacağı anlamanı gelmiyor.
Microsoft’un Xbox Cloud Gaming platformu şu an beta sürümünde ve birçok platformdan ulaşılabilir halde. Bu hizmet, Xbox Game Pass Ultimate’ın bir parçası ve Game Pass’te bulunan oyunları internet üzerinden oynamanıza olanak tanıyor. Yani Microsoft, oyun seçeneği, fiyatlandırma ve kullanıcı tabanı olarak Google’ın çok ilerisinde.
Amazon ayrıca Luna adlı bulut üzerinden çalışan platformunu duyurdu. Bu hizmet, farklı oyun koleksiyonlarına erişmek için ayrı kanallar için ödeme yaptığınız bir “kanal” sistemine sahip olacak. Ubisoft bu açıklanan kanalların ilkine sahip olacak. Platform başarılı olursa, EA, Activision Blizzard ve Square Enix gibi büyük şirketlerin de kanallarının açılmasını bekleyebiliriz.
Kendi oyun koleksiyonlarınızı oynamanızı sağlayan GeForce Now ve Shadow gibi hizmetler de mevcut bulunmakta. Bu platformlar beraberlerinde yasal sorunlar getirebiliyor, çünkü oyun yapımcıları fazladan gelir elde edemiyorlar. Ancak, ben bu platformların geleceğinin olduğunu düşünüyorum. Halihazırda bu bahsettiğim platformlardan sadece GeForce Now ülkemizde hizmet vermekte. Platform hakkındaki düşüncelerimize buradan ulaşabilirsiniz.
Son olarak Sony, PlayStation Now hizmetine sahip. Ancak koleksiyonda bazı iyi oyunlar olsa da, fiyatlandırması biraz yüksek ve genel olarak sığ bir platform. Sony, yeni çıkan oyunlarını ilk günden PlayStation Now’a koymadığı sürece, bu platformun geleceğinin olmadığını düşünüyorum.
Yani farklı kitleleri kendisine çekmek isteyen ve gelecek vaat eden bulut teknolojisi bazlı platformların var olduğu çok açık. Yani ben, ben bu teknolojinin hala oyun oynamanın geleceği olduğunu düşünüyorum. Ancak bunun gerçekleşmesi için, öncelikli olarak dünya çapındaki internet altyapısını iyileştirilmesi ve gecikme süresinin azaltılması lazım. Tabii bu teknoloji bir gün oyun konsolların yerini alsa bile, hiçbir şekilde bilgisayarların yerini alacağını düşünmüyorum. Yani, PC oyuncuları geceleri rahat uyumaya devam edebilir.
The Elder Scolls V: Skyrim oyun tarihinin gördüğü en deli fan kitlesine sahip oyunlardan biri.…
Geliştirici stüdyo Bethesda Softworks’ün dünya üzerinde bulunan tüm konsollara, bilgisayarlara ve mobil platformlara port ettiği…
Coffee Stain Studios’un geliştirdiği ve yıllardır erken erişim halinde Steam üzerinden satılan oyunu Satisfactory, resmi…
Astrobot markası, bir önceki konsol olan PlayStation 4’te olduğu gibi PlayStation 5 için de bulmaca…
Özellikle Türk oyun severler tarafından oldukça saygı duyulan oyun firmalarından olan CD Project Red, 2015…
Aylarca hatta bazı oyun severler için yıllarca süren mistik bekleyişten sonra sonunda Sony PlayStation 5…