Merhaba, bu yazımızda Devolver Digital tarafından yayınlanan ve bağımsız bir stüdyo tarafından geliştirilen Katana ZERO ile karşınızdayız. Son yılların en kendine has bağımsızlarından olan Katana ZERO, Hotline Miami minvalinde olan 2 boyutlu bir platform, hack and slash oyunu. 2019 yılının nisan ayında çıkışını gerçekleştirmiş olan yapım, aslında ilk bakışta klasik bir zaman bükme konseptli ne olduğunu anlayamadığımız Devolver Digital oyunu olduğunu düşünüyoruz. Ancak derinlerine indikçe bu durumun hiç de bu şekilde olmadığını anlıyoruz. Metacritic üzerinde oyunculardan 89 almayı başarmış olan bu oyunu oynadığınız her an yeni mekanikler veya sizi şaşırtacak hikaye elementleri ile sıkılmanızı önlüyor. Hatta sıkılmanızı önlemekle kalmıyor, devamında ne olacağını oldukça merak ettiriyor. Bunun yanında oyunun gerilim düzeyi oldukça yüksek. Buna istinaden merakla birlikte bir korku fırtınası da oyuncuların bedenini yavaş yavaş sarıyor. Eğer oyun zihninizde yeteri kadar merak uyandırdıysa, eleştirmeye başlayalım!
Oyunun gerçekten karmaşık bir hikayesi var. Ana karakterimiz ZERO, psikolojisi bozuk ve neyin neden olduğunu oyun boyunca bazen küçük bazen de oldukça göze sokulan detaylarla anlatan bir yapıya sahip. Asıl ana senaryo ise ZERO’nun kendi isteği dışında gerçekleşen bir zaman kırılması ile kendine birçok düşman ediniyor. Sürekli yaşadığı psikolojik sıkıntıların sebebi olan bir sahneyi canlandırmak ve beraberinde ortaya çıkan düşmanlarından bir şekilde kurtulmaya çalışıyor. Yani en azından benim hikayeden çıkardığım sonuç bu. Gerçekten o kadar karmaşık ve zaman algısıyla insanın zihnini bulandıran bir senaryosu var ki bir süre sonra insan takip edememeye başlıyor. Hikaye konusunda bir negatif kısımda oyunun çok güçlü ve önlenemez düşmanları karşımıza çıkarıp bunlarla karşılaştırmak yerine o düşmanların piyonlarıyla karşılaştırması oldu. Oyunun başlangıcından sonuna kadar o kötü adamlarla karşılaşmanın hayalini kurup daha sonra iki oyuna kaldığını görmek fevkalade üzücü bir durumdu.
Diğer yandan yan hikaye olarak küçük komşu kızıyla ana karakterimizin arkadaşlık ilişkisinin yavaş yavaş gelişmesi de çok iyi işlenmiş. O kadar gerilimin sonucunda hakikaten ruhumuzu temizleyen küçük anların bulunması oyunu daha uzun süre oynanılabilir kılmış. Oyun cyberpunk ve noir karışımı polisiye – gerilim tarzlarını çok iyi melezlemiş. Atmosfer tam anlamıyla hem hikayenin sürükleyiciliğini tetiklemiş hem de gerilimi insanın iliklerinde hissetmesini sağlıyor. Hikayeyle ilişkili ara sahnelerin durmadan tekrar etmesi oyuncunun aklında “bu gördüklerim rüya mı? ana karakterin şizofreni belirtisi mi? yoksa tamamen gerçeklerden mi ibaret?” sorularının canlanmasını sağlıyor. Bu durum için de oyunun bir başarısı diyebiliriz. Çünkü ana tema, hikaye örgüsü, atmosfer ve diyaloglar tam anlamıyla bir kafa karışıklığının habercisi niteliğinde. Sözün özü, hikaye aslında üzerine uzun süreler düşünülmüş bir örgüye sahip. Resmen bir Cristopher Nolan havasında. Bu tarz hikayeler seviyorsanız oyunun hikayesi tam size göre.
İlginizi Çekebilir: eFootball 2022 İnceleme
Oynanış konusu Katana ZERO için muazzam geliştirilmiş. Geliştiricilerin tamamını bu konuda teker teker takdir etmek lazım. Oyunun her bölümü kendi içerisinde birbirinden farklı bir sürü mekaniğe sahip. Motor sürerken katana kullanmak, tercihlerimize bırakılmış şekilde karakterlerin neler yapabildiğini ve yaptıktan sonra hikayeye nasıl etki edeceğini görmek, diyalog seçenekleri ile karakteri yaşamak, zamanı bükerek birçok farklı yetenek sergilemek bu yeteneklerimizin başında geliyor. Bunlarla beraber tabii ki oynanış için sadece mekanikler yeterli olmaz. Eğer bir oyunun gerçekten çok iyi bir oynanışa sahip olmasını istiyorsanız, kendisinde bulunması gereken bir dizi özellikler bütünü var olmalıdır. Bunlardan ilki bölüm tasarımlarıdır. Bölüm tasarımları ne kadar iyi olursa ana karakterin yapabildiklerinin sınırı da bir o kadar azalmaya başlar. Sonuç olarak da oyuncu mekanikleri sergilemekten keyif alır ve kendisini dar alanlarda veya bomboş koridorlarda yürüyor gibi hissetmez. Katana ZERO, içerisinde barındırdığı tüm bölümlerin alt planlarındaki tasarımı oyuncunun kendisini oyunun büyük çoğunluğunda özgür hissetmesini sağlamaya çalışmış.
Diğer yandan oyunun bazı kısımlarında oyuncuya esnek hareket kabiliyeti olan ZERO’yla birlikte platformların üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Bu kısımlar da aynı şekilde bölüm tasarımları açısından tırmanma, zıplama gibi platform ögelerini gayet güzel kullanmış. Bölüm tasarımları haricinde mekaniklerin ışıltısını ortaya çıkarmaya yarayan bir diğer unsur da düşman tipleridir. Eğer ki düşman yapay zekaları, çeşitlilikleri ve oldukça önem arz eden zorlukları ne kadar oyuncuların istekleri doğrultusunda geliştirilirse, oyunu oynamak da oyunculara o kadar leziz gelir.
Bu oyun üzerinden örneklendirirsek normal düşmanlar çok da zeki değiller. Yalnızca çok hızlı tepki verdikleri için sürekli ölümlere yol açıyorlar ve bu da ağızlarda pek hoş bir tat bırakmıyor. Zorluk konusunu ayrıca ele alırsak zaten herhangi bir düşmanın tek dokunuşu ile karakterimizi yok ettiği bir dünyada yaşamak gerçekten zor olurdu diye düşünüyorum. Ancak bu zorluk sonuçta oyun oynarken eğlenmek ve keyif almak istediğimiz için biraz daha azaltılabilirdi. Buna karşılı geliştiriciler ise kaskatı bir zorlukla oyuncuları baş başa bırakmayı tercih etmişler. Bu durumun dışında çeşitlilik konusunda Katana ZERO oldukça yeterli.
Üzerinize gelen düşmanların her biri birbirinden çeşitli. Özellikle her bölümde çokça bulunan bölüm sonu canavarlarının yaratıcılık düzeyleri de oldukça iyi. Vurduğunuz her kılıç darbesinin düşmanlar üzerindeki etkisini görmek gerçekten oyuncuyu tatmin ediyor. Bununla beraber katanamızın yapabildiği yetenek sayısı o kadar çok ki genelde ben savaşlar esnasında yeteneklerimin bir kısmını hatırlamakta güçlük çektim. Resmen bir Street Fighter oyunuymuşçasına onlarca yetenek kullanmak inanılmaz.
İlginizi Çekebilir: Legends Of Kingdom Rush İnceleme
Öncelikle grafikleri bir elden geçirelim. Katana ZERO’nun grafikleri, piksel art görselliğe sahip. Aynı zamanda bana kalırsa, kendi türünde yapılabilecek en iyi görselliği oyunculara sunuyor. Karakterlerin görünüşleri, durağan hareketlerinin pikseller arası geçişleri, renk paletleri ve partikül efektlerinin yumuşaklığı gibi birçok detay beni son derece memnun etti. Bu yüzden grafikler için uzun uzun konuşmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Tek cümlede özetlersek kendi standardını koyduğunu söyleyebiliriz.
Müzikler ve sesler konusunda ise ana karakterimizin katanası her kullanılma anında tok ve çok tatmin edici bir ses çıkarıyor. Düşmanlar, karakterimiz ve oyun geri kalanındaki sesler de oyuncuyu rahatsız etmeyecek biçimde oyuna eklenmiş. Geliştiriciler Katana ZERO’nun müziklerini son derece oyunun atmosferine uygun yerleştirmişler. Hangi sahnede hangi duyguyu hissedersem hissedeyim her şekilde o sahneye uygun bir müzik bulmayı başarmışlar. Bunun yanı sıra oyunu oynadığım esnada herhangi bir hata ile karşılaşmadım. Son yıllarda çıkmış oyunların büyük çoğunluğu bu konu üzerine pek de düşmediği için gerçekten temiz bir oyun oynamak mutluluk verici.
Oyunun bana göre hikaye konusunda büyük yanlışları olsa da (özellikle asıl açıklamalı hikayeyi sonraki oyuna saklaması) video oyunlarının temel unsuru her zaman oynanışta yatar. Teknik anlamda zaten kendi koyduğu çıtayı geçebilen başka bir oyun halen yok. Oynanış konusunda ise riske girerek kullandıkları onlarca farklı oynanış çeşitleri, diyalog seçimleri ve gerçekten etkileyici bölüm sonu düşmanlarıyla Katana ZERO kesinlikle oynanması gereken nadide oyunlardan biri. Eğer ki tamamlanmış bir hikaye görmek isterseniz de birkaç yıl daha bekleyip devam oyunu çıktığı zaman iki oyunu birlikte satın alıp oynayabilirsiniz. Kendisi halihazırda bağımsız yapım olduğu için ikinci oyun çıktığı zaman da oldukça ucuza satın alınabilir olacaktır.
The Elder Scolls V: Skyrim oyun tarihinin gördüğü en deli fan kitlesine sahip oyunlardan biri.…
Geliştirici stüdyo Bethesda Softworks’ün dünya üzerinde bulunan tüm konsollara, bilgisayarlara ve mobil platformlara port ettiği…
Coffee Stain Studios’un geliştirdiği ve yıllardır erken erişim halinde Steam üzerinden satılan oyunu Satisfactory, resmi…
Astrobot markası, bir önceki konsol olan PlayStation 4’te olduğu gibi PlayStation 5 için de bulmaca…
Özellikle Türk oyun severler tarafından oldukça saygı duyulan oyun firmalarından olan CD Project Red, 2015…
Aylarca hatta bazı oyun severler için yıllarca süren mistik bekleyişten sonra sonunda Sony PlayStation 5…