İncelemeler

Star Wars Jedi: Survivor İnceleme

George Lucas‘ın 1977 yılında hayata geçirdiği ve artık popüler kültürün önemli bir parçası haline gelen Star Wars serisinin son video oyunu Star Wars Jedi: Survivor geçtiğimiz haftalarda çıkışını gerçekleştirdi. Yine Respawn ve dolayısıyla EA‘nin imzasını taşıyan bu yeni oyunun çıkış öncesi heyecanı oyunun ilk günlerinin ardındaki düşünceleri tamamladı mı dersiniz? Tabii ki de hayır… Oyunun kendisinin incelemesinin yanı sıra çıkış öncesini de, ilk tepkileri de, gelecekte neler olabileceğine de bu yazımızda uzun uzun değinmeye çalışacağız. Bu yüzden aşağıya bu bölümlerin hepsine erişebilmeniz için bir içerik listesi yerleştirdik.

Konumuza tamamen girmeden önce buraya küçük bir not düşmeyi uygun gördük. Eğer oynanış mekanikleri sizin için heyecanı kaçıran bir öge değilse bu yazımız tamamen spoiler-free. Oyunun size anlattığı hikayeye kesinlikle değinmemeye çalıştık. Fakat bunu yaparken de daha oyun çıkmadan önce hikayesi hakkında az çok fikir sahibi olduğunuzu göz önüne aldık. Mesela, başkarakterimiz Cal Kestis‘in serinin bir önceki oyunu Fallen Order‘da daha gençken görmüşsünüzdür. Bu yüzden Survivor’ın Fallen Order’dan biraz daha sonraki bir zaman diliminde yer aldığını tahmin ediyorsunuzdur. Size hikayeyle ilgili vereceğimiz bilgiler de yalnızca böyle olacak işte.

Lafı fazla uzatmayalım ve içerikler listemizin hemen ardından oyunun çıkışından birkaç ay öncesine giderek yavaşça incelemeye başlayalım.

Star Wars Jedi: Survivor Çıkış Öncesi Dönemi

EA çatısı altındaki Respawn’ın geliştiriciliğini yaptığı oyun, Ocak 2022’de Fallen Order’ın devamı olarak duyuruldu. Yaklaşık üç buçuk yıl ardından gelen bu yeni oyun haberi doğal olarak bir heyecan dalgasına sebep oldu. Fallen Order’ın puanları ve incelemeleri gayet güzeldi. Respawn gerçekten Star Wars oyunu yapma konusunda zaten kendini kanıtlamış bir stüdyoydu ve hepimiz bunu çok iyi biliyorduk. Star Wars hayranlarının fuarı gibi nitelendirebileceğimiz ve Mayıs 2022’de gerçekleşen Star Wars Celebration’da bir de oyunun çıkış fragmanı gelince Survivor artık merakla beklenen oyunlar arasındaki yerini almaya başlamıştı.

Fallen Order’ın altında bir oyun olmayacağı çok belliydi. Respawn mutlaka daha iyisini hedefleyecek bir proje yaratacaktı. Bu da olmasa bile sonuçta daha kötüye gidemezdi. The Game Awards 2023’te oynanış videosu da gelince bu bekleyişin boş olmadığına emin olduk.

Aynı videonun sonunda Jedi: Survivor’ın 17 Mart 2023’te çıkış yapacağı bilgisi yer alıyordu. Ama ocak ayının sonunda, yani bu videodan yaklaşık bir buçuk ay sonra EA oyunu 28 Nisan 2023’e ertelediğini duyurdu. Aslında bir oyunun ertelenmesi kötü değil tam tersine iyi bir durumdur. Geliştiriciler oyunun o tarihe kadar hazır olmayacağını öngörmüş ve hataları düzelterek oyunu bize sunmayı hedeflemiş demektir. Ki bir de ertelenme sebebi “performansın iyileşmesi için bug çözümlemeleri, performansı stabilize etme, cila ve oyuncu deneyimini geliştirmek” olarak söylenmişti. Bunların hepsi önemli detaylar, Respawn’ın bunları fark edebilmesi bence başarılı bir hamleydi. (Bu cümleden sonra bir “ama” getirmem gerekir, bunu daha ileride göreceksiniz.)

7 Şubat’ta IGN 9 dakikalık oynanış videosu yayınladı. Yaklaşık 2 ay sonra da son bir oynanış fragmanı da yayınlandı ve 28 Nisan’da da Jedi: Survivor, mağazalardaki yerini aldı.

İlk Gününde Neler Yaşandı?

Özetle kötü bir gündü.

Son zamanlarda oyun dünyasında AAA oyunlarda bir lanet var gerçekten. Birkaç yıldır başarılı bir çıkış yapan AAA oyunu sayma konusunda zorlanıyoruz. Yok demiyorum kesinlikle, ama çok az olduğu da apaçık ortada. İşte Star Wars Jedi: Survivor da bu lanetin kurbanlarından biri olarak yerini aldı. Yukarıda bahsettiğim “ama”ya burada değineceğim işte. Performans sıkıntılarından dolayı oyunu erteliyorsunuz, tekrar söylüyorum farkındalık güzel şeydir. AMA düzeltin madem bu hataları, niye tepki alasınız, niye güvenimizi boşa çıkarasınız…

Konsol oyuncuları için hava hoş sayılırdı. Ne de olsa oturaklı bir sisteme sahipler. Hepsi aynı donanıma sahip, beklenen performans belli… Bu yüzden ilk günde şikayetçi konsol oyuncusu pek yoktu. Olanlar da en azından PC oyuncularınınki kadar derde sahip değildi.

PC oyuncuları için durum farklıydı tabii. Performansa yönelik çokça şikayet görmek mümkündü. Özellikle değineceğim birkaç paylaşım var bu konuda. Zaten zamanla gördük ki PC oyuncularının tek derdi aslında sadece performans da değilmiş.

En Yaygın Şikayetler

SomeOrdinaryGamers’tan bildiğimiz Mutahar’dan birkaç paylaşımı göstermek istiyorum. PC oyuncularının birçoğunun ortak noktasını ele alan paylaşımlar yaptı. Çünkü bu sorunları bizzat kendisi de deneyimledi ve Twitter’dan bizlerle paylaştı.

“Bu mazur görülemez.” diyerek yaptığı paylaşımda kendi bilgisayarını gösteriyor Mutahar. RTX 4090 ekran kartının yaklaşık %80’ini kullanırken aldığı FPS miktarının 35’in üstüne çıkmadığını görüyoruz. Canavar gibi bir bilgisayarda bile böyleyse artık daha orta düzeyde nasıl olacağını tahmin etmek zor gözüküyor.

Bir sonraki video da yine kendisinden. Bu sefer ayarları iyice kurcalamış. Görüntü kalitesi 1024×768, ayarlar en düşükte, AMD FSR ayarı ultra performans modunda. Deyim yerindeyse çamur grafik düzeyine çekmiş ayarları. Peki bu şekilde aldığı FPS kaç dersiniz?

En yüksek 56, en düşük 47 FPS.

Sorun ne peki, bu performans neden böyle? Kodlarda mı sıkıntı var, bir şeyler mi entegre olmamış, bilgisayarlarımız bazı bilgileri mi sayamadı? Respawn oyunun çıkmasının ertesi gününde sorunu ele alacağını belirten bir paylaşım yaptı. Sorun kısaca “bilgisayarlarımızın çok güçlü olması”ymış.

Respawn: En Kısa Sürede Çözeceğiz

PC oyuncularının bir kısmı, özellikle de yüksek donanımlı cihazlar ve belirli ayarlara sahip bilgisayarlar için Star Wars Jedi: Survivor’ın standartlarımızın altında performans gösterdiğinin farkındayız.
Örneğin Windows 11 için geliştirilen ileri teknoloji çipsetlerin Windows 10’da gösterdiği düşük performans, veya gelişmiş GPU ile daha az gelişmiş CPU kullanan oyuncuların beklenmedik performans yaşadığını biliyoruz. Emin olun bu sorunu en kısa sürede çözeceğiz.
PC’deki performansı iyileştirecek spesifik bir çözüm olmadığından ekibimiz performansı arttıracak çözümler üzerine çalışıyor. En kısa sürede çözmek için kendimizi adadık. Fakat her yamanın yeni sorunlara sebep olmadığına emin olmak için test etmemiz gerekli. Anlayışınız için teşekkür ederiz ve sorunlarla karşılaşan her oyuncumuzdan özür dileriz. Bütün platformlarda performansı izlemeye devam edeceğiz ve güncellemeyi en kısa sürede yayınlayacağız.

Star Wars Jedi: Survivor Ekibi

Farkında olmak güzeldir. Ama Respawn, rahatlıkla söyleyebiliriz ki Star Wars Jedi: Survivor ile çok kötü bir çıkışa imza attı. Dediklerini yaptılar bu arada, güncellemelerle sorunlar nispeten daha az oldu. Sorunlar kalktı diyemiyorum, çünkü bizzat deneyimimde de beklediğim performansı alabildiğimi söyleyemem.

Madem kendi deneyimimden bahsetmeye başladım, o zaman incelememizin esas kısmına giriş yapalım.

Star Wars Jedi: Survivor Oyuncuya Ne Hissettiriyor, Ne Düşündürtüyor?

Tahmin edebileceğiniz gibi deneyimlerimi parça parça anlatacağım. Yazının en sonunda da genel bir değerlendirme yapıp kendi çapımda bir puan verdim oyuna. Karşınıza çıkabilecek her incelemede olduğu gibi bu yazıda da sadece yazarın, yani benim bireysel düşüncelerim yer almakta. Beğendiğimi siz beğenmeyebilirsiniz, karşı çıktığım yerde siz aksini düşünebilirsiniz. Sadece kafanızda az çok fikir oluşsun diye böyle bir inceleme yapıyoruz.

Lafı daha da uzatmadan çok değinmeyeceğimi belirttiğim hikayeden başlayalım o zaman.

Hikaye

Sürükleyici, heyecanlandırıcı, tatmin edici… Fallen Order’dan yaklaşık beş sene sonrasını anlatan Survivor’da Cal Kestis’in maceralarına tanık olmak güzel bir duygu. Senaryo olsun, anlatım olsun gayet başarılı bir hikayeye sahip. Star Wars’un hikayeleri (film, dizi, oyun ne olursa) bana farklı bir vibe verir. LEGO oyununda bile o hissi almıştım. Survivor’da da o hissi alınca zaten hikaye benden güzel bir puan aldı.

Olayları spesifik olarak “Şöyle oldu, sonra patlama oldu ve böyle oldu.” gibi betimleyerek anlatma taraftarı olmadım hiçbir zaman. Hikayeyi her yerde okuyabileceğiniz gibi YouTube’dan oynanış videolarını izleyerek de takip edebilirsiniz. Fakat bir inceleme yazısında bence oyuncunun oynarken ne hissettiği daha önemlidir.

Oynanış

Genel olarak oynanış için en başta söylemek istediğim bir şey var: Oyunu kesinlikle bir gamepad ile oynayın. Zaten TPS türleri genel olarak en gamepad dostu oyun türlerinden bir tanesi. Bu tür oyunların kamera kontrolünde bir kolaylık sağlanır, hareketler ve çatışmalar daha rahattır. Titreşim de işin içine girdiği zaman oyun sizi iyice içine çekiyor. “Alışkın değilim, yapamam.” diye de düşünmeyin. Oyunun zorluğunu istediğiniz zaman ayarlayabiliyorsunuz. En kolaydan başlarsınız, zamanla zorluğu arttırırsınız.

Oynanış kısmını kendi içinde “hareket, çatışma, ilerleyiş” gibi böleceğim. Önce aklıma gelen hareket ve parkurdan başlayalım.

Hareket ve Parkur

Bir Jedi’ı kontrol ederken ne hissetmek istiyorsanız oyun bunu size kesinlikle sunuyor. Sıradan insandan farklı olduğunuzu hissediyorsunuz. Evet, belki çok yükseğe zıplayamıyoruz oyunda fakat double jump yapabiliyorsunuz. Sprint sırasında gerçekten hızlı olduğunuzu ilerlediğiniz hissine kapılabiliyorsunuz.

Bir de yere paralel şekilde duvarda yürüme olayı var tabii ki. Açıkçası bu özellik bana Prince of Persia serisini çok hatırlattı. Varsayılan kamera açısından mıdır, yoksa duvarda yürümenin verdiği histen midir, buna cevap vermem güç. Ama bazı anlarda 2008 yılında çıkışını yapan Prince of Persia’yı oynuyorum hissine çok kapıldım. En çok da Survivor’ın ikinci bölümünde, güneşin altında, açık kahverengi renk paletinin baskın olduğu haritalarda birkaç flashback yaşadığımı söyleyebilirim. Bu kötü bir şey mi? Hayır, asla değil. Duvarda yürümenin nesi kötü olabilir ki zaten?

Hareket konusunda bir Star Wars oyununda ne bekliyorsanız ona sahip olabiliyorsunuz. En kısa şekilde sanırım böyle açıklayabilirim.

Çatışma

Düşmanlarınız ne olursa olsun, küçük bir yaratıktan tutun da boss savaşına kadar, çatışmanın verdiği haz muhteşem. Işın kılıcını ve gücü elinizde tuttuğunuzu fark ediyorsunuz. “Dalgalar halinde düşmanlar gelse de bir katliam yapsam.” isteğine kapılmamak elde değil. Sadece saldırı için değil aynı zamanda savunma için de geçerli bu dediklerim. Saldırıyı engellemek, hamle yaparak kaçmak, ateşli silahlı düşmanlara saldırılarını aynen iade etmek… Çatışmada böylesine heyecanı sanırsam en son Batman’in Arkham serisinde ve Mad Max oyununda yaşamıştım.

Bir de oyunda stance mevcut, yani ışın kılıcınızı farklı şekillerde tutabiliyorsunuz. Örneğin tek elli kılıç halinde kullanırsanız daha dengeli ve esnek bir stiliniz oluyor. Çift kılıç daha hızlı saldırı imkanı sunuyor. Çift bıçaklı değnek şekli alan etkili hasarlar konusunda daha ön planda. Çapraz, artı şeklindeki kılıç daha çok hasarla gard düşürmeye yardımcı oluyor. Bir de kılıç ve silah modu var. Jedi olarak ateşli silah tutmak tuhaf hissettirse de bu duruş da size mesafeli saldırı yapma imkanı tanıyor.

Oyunda aktif olarak iki farklı duruşa sahip olabiliyorsunuz. Meditasyon noktaları gibi bazı yerlerde bunları istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Aynı zamanda yetenek ağacı da duruşlarınızdan hangisini nasıl ön plana çıkartmak istediğiniz konusunda büyük fayda sunuyor.

Ayrıca iyileşme özelliği de oyunda bulunmakta. Çatışmanın içinde veya dışında istediğiniz zaman tek bir tuşla canınızı doldurmanız mümkün. Bahsettiğim meditasyon noktaları da canınızı doldururken aynı zamanda iyileşmek için kullandığınızın ilacın kapasitesini tekrar tazeliyor.

İlerleyiş

Tek kişilik oyunlarda bence oyuncuyu oyuna bağlayan en önemli özelliklerden bir tanesi de ilerleyiş hissidir. Bunu çok farklı şekillerde görebiliriz. Toplanabilir eşyalar, yetenek ağaçları gibi özelliklerle Star Wars Jedi: Survivor bize bu hissi yaşatıyor.

Toplanabilir eşyalar daha çok kişiselleştirmede bize seçenekler sunuyor. Kişiselleştirme konusunda Survivor’ı başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Cal Kestis’in kıyafetleri, saçı ve sakalını istediğiniz zamanda değiştirme özelliğini beğendim. Seçenekleriniz de gayet hoş duruyor. Bir de oyundaki sevgili robot dostumuz BD-1’ın görünüşünü değiştirebiliyorsunuz. Evet, robot çok büyük değil, her sahnede en ince detayını görmek pek de mümkün olmuyor. Ancak seçim özgürlüğü (veya yanılgısı) oyuna farklı bir hava katıyor.

Özelleştirme konusunda bir de olmasaydı üzücü olacak bir detay daha var: ışın kılıcınız. Kılıcın kabzasının şeklini ve rengini, görünüş tarzını (eski veya yeni), ışının rengini ayarlamak gerçekten çok hoş bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Haritalarda çeşitli yerlerde bulduğumuz toplanabilir eşyalarla bütün bu özelleştirmelere farklı seçenekler ekleyebiliyorsunuz. Oyuna tamamen hakim olmak için bunları toplama gereksinimini hissediyorsunuz, ki dediğim gibi bence bir oyunda tamamlama veya eksik bırakmama gibi bir detay varsa (başarımlar da buna dahil ve Survivor’da bu da mevcut) oyuncuyu daha da içine çekiyor.

Yetenek ağacı başta pek de önemli gibi gelmese de aslında oyun türünüzü belirlemede önemli bir faktör durumunda. Mesela çatışma sırasında güç kullanmayı tercih ediyorsanız yetenek puanlarınızı bu ölçüde kullanıyorsunuz. Ya da sürekli kullanmakta olduğunuz stance‘inize yatırım yaparak daha güçlü saldırılar, daha farklı kombolar elde edebiliyorsunuz. Saldırı üstüne seçenekler olduğu gibi canınızı arttırma gibi savunmaya yönelik geliştirmeler de mümkün. Yeni bir oyuna başladığınızda daha farklı bir yetenek ağacı oluşturma imkanı da oyunu tekrar oynanabilir kılıyor.

Grafikler

Star Wars Jedi: Survivor, duyurulduğu günden beri sürekli beğeni topladığı konulardan biri olan grafiğiyle kesinlikle ön plana çıkıyor. Bölüm tasarımları, sinematikler, ekranınızda gördüğünüz ne varsa sizi etkilemeyi başarıyor. Kötü yanları yok değil mi, tabii ki de var. Mesela bazı NPC’lerin karakter tasarımı pek güzel değil, motion cap ile tasarlanan karakterler (örneğin Cal) kendisini belli ediyor.

Bazı sinematiklerde de görsel hatalar bulmak mümkün. Örneğin sahne geçişinden hemen önce bazı karakterlerin tuhaf hareketler yaptığını görebiliyoruz. Bunlar sadece göze çok batmayan fakat dikkatli bakınca görebileceğiniz hatalar. Genel anlamda grafikler gerçekten çok başarılı.

Respawn bu konuda da Fallen Order’ın üstüne eklemeyi gayet güzel başarmış. Oyunun neresinde olursanız olun görsel anlamda tatmin olmamak elde değil. Yeri geliyor bazen açık dünyada dolaşırken gördüğünüz bir manzarayı durup bakmak istiyorsunuz. Bence bir oyun bu hissi sürekli verebiliyorsa grafik konusunda gerçekten başarılı bir iş çıkarmış demektir.

Performans

Gelelim en sıkıntılı konuya… Performans konusunda ben de oyunu eleştireceğim, şimdiden bilginiz olsun. Ama önce oyunu oynadığım bilgisayarın sistemini şuraya eklemek istiyorum.

  • GeForce RTX 3070 Ti
  • 16 GB RAM
  • i5 12500

Bu sistemde aslında herhangi bir oyunda orta ayarlarda monitörümün yenileme hızı kadar FPS görmeyi beklerim, ki bu durumda da bu hedef 165 Hz. Tamam, Survivor çok güçlü bir sistem isteyen AAA bir oyun, performanstaki beklentilerimi düşürebilirim elbette. Fakat öyle olmadı maalesef.

Oyunun yaklaşık bir saati sadece grafik ayarlaması yapmakla geçti. Varsayılan ayarlar olarak oyun düşük ayarlar önerdi. 1080p çözünürlüğünde oyunu açmaya çalıştığımda ekran kartım %80-90 çalıştığı halde aldığım FPS 80’i geçmedi.

AMD FSR ayarı bir bakıma görmekten mutlu olduğunuz bir ayar olarak göze çarpıyor. Ben bile bu sistemle bu ayarı performansa çektim. Çok fark etti mi peki, pek de değil. Arkadaşımla bir saat boyunca uğraşmalarım sonucunda anladım ki asıl bozuk ayar Ray Tracing. Hiç kapatma ihtiyacı hissetmediğim Ray Tracing, kapattığımdan sonra bile görsel anlamda hiçbir değişim göstermedi. Fakat ekran kartım öyle bir rahatladı ki kullanma oranı neredeyse yarıya düştü. Aldığım FPS ise artık 100-120 arasında değişiyordu. Oyun içinde Ray Tracing ayarıyla oynamayı yine denedim. Ama görsel açıdan değişim olmadığı gibi performansım da daha kötü oldu. Her seferinde pişman olup tekrar kapattım.

Respawn genel anlamda gördüğümüz ve başta bahsettiğimiz bu performans sıkıntılarının farkında. Bugüne dek bu konu üzerine dört tane yama çıkarmayı başardılar bile. Ama çıkış yaptığı anda bu sıkıntılar olmasaydı her eleştirmenden ve oyuncudan daha yüksek notlar almayı şüphesiz başarırdı.

Oyunu PC için almayı düşünüyorsanız bu performans sorunlarının düzeldiğine emin olmanızda fayda var.

Oyun Hakkında Genel Düşüncelerimiz

Biraz önce dediğimiz gibi oyun performans sorunlarıyla çıkış yapmasaydı daha çok övgü alabilirdi. Fakat IGN, Metacritic gibi piyasada ağırlığı olan kuruluşlar bunları göz ardı ederek puanlar verdiler.

Oyun her türlü soruna rağmen, sorunları minimalize edip oynayabileceğiniz düzeye çekince gerçekten kendine hayran bırakıyor. Akıcı oynanış ve mekanikler, cezbedici görseller, Star Wars evrenine yakışır bir hikayesiyle Star Wars evreninin belki de en iyi oyunlarından biri olarak aklımızda uzun süre yer edinecek. Fallen Order ile başlayan Jedi üçlemesinin son oyununu şimdiden merak ediyor insan. Survivor’ın aksine Unreal Engine 4 yerine UE5 ile geliştirilecek olması da grafik konusunda şüphesiz çok çok daha iyi bir şey göreceğimizin bir işareti bence.

Konsol oyuncuları için önerimiz, seriyi çok seviyorsanız oyunu almamak için bir sebebiniz yok, tabii fiyatı size uygunsa. Konsoldaki performans sıkıntıları PC’ye kıyasla daha kısa sürede çözüme ulaşacaktır. PC oyuncuları için de tavsiyemiz performans sıkıntılarının büyük ölçüde düzeldiğine emin olmanız. Oyunun kısa sürede indirime girmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Bu yüzden fiyatta bir indirim bekliyorsanız anca bir sene sonra gibi bir zamanda %20 gibi bir indirim görebilirsiniz.

Genel olarak benim puanımı merak ediyorsanız ben de performans sorunlarını göz ardı ederek 100 üstünden 90 puan veririm. Belki açık dünya ve TPS oyunlarına olan zaafımdan mı, etkilendiğim mekanikler ve grafikler mi bilemiyorum. Performans sıkıntılarını göz önüne alırsam da puanım maalesef ki 70’i geçmez. Umarım ki Respawn bu sorunların hepsine en kısa sürede el atar da yıl sonunda belki The Game Awards’ta rahatlıkla yılın oyunu olarak oy verebileceğimiz bir aday olur.

Umut Arı

gaming / hiphop enthusiast

Share
Published by
Umut Arı

Recent Posts

Bir Skyrim Oyuncusu Adım İzleme Teknolojisini Kullanarak High Hrothgar’a 7.000 Adımda Tırmandı

The Elder Scolls V: Skyrim oyun tarihinin gördüğü en deli fan kitlesine sahip oyunlardan biri.…

3 ay ago

The Elder Scrolls: CASTLES Çıktı!

Geliştirici stüdyo Bethesda Softworks’ün dünya üzerinde bulunan tüm konsollara, bilgisayarlara ve mobil platformlara port ettiği…

3 ay ago

Satisfactory Konsollar için Duyuruldu!

Coffee Stain Studios’un geliştirdiği ve yıllardır erken erişim halinde Steam üzerinden satılan oyunu Satisfactory, resmi…

3 ay ago

Geçtiğimiz Günlerde Çıkış Yapan Astrobot Oyununda Gizli Karakterler Nerelerde Saklı?

Astrobot markası, bir önceki konsol olan PlayStation 4’te olduğu gibi PlayStation 5 için de bulmaca…

3 ay ago

The Witcher 3: Wild Hunt İçin Geliştirilen Yeni Modda Kaldırılan Sonlar Geri Geliyor!

Özellikle Türk oyun severler tarafından oldukça saygı duyulan oyun firmalarından olan CD Project Red, 2015…

3 ay ago

PlayStation 5 Pro’nun Fiyat Etiketi Diğer Konsollarla Karşılaştırıldığında Ne Durumda?

Aylarca hatta bazı oyun severler için yıllarca süren mistik bekleyişten sonra sonunda Sony PlayStation 5…

3 ay ago