İncelemeler

Süngü Tak! M&B: Warband Napoleonic Wars DLC İncelemesi

Ülke olarak bilgisayar çağına biraz geç girmiş olsak da, geç kalınan mesafeyi pek çok alanda kapatmaya başladığımız aşikâr. Fakat yine de özellikle oyun sektöründe geri kalmışlığımız devam ediyor. Birkaç istisna harici hatırı sayılır oyun şirketi hariç oyun sektöründe kendini kanıtlayabilmiş şirketimiz veya serbest yapımcımız yok diyebiliriz. İşte bugün, “Türk” ve “Oyun” kelimeleri bir arada geçtiğinde hepimizin aklına gelen o şirketin, hepimizin bildiği o oyununu daha doğrusu o oyuna getirilmiş olan bir DLC’yi inceleyeceğiz.

Bu kadar çok “o” hitabının ve gizemli konuşmanın sebebini merak ediyor olabilirsiniz. Aslında amacım “Taleworlds” ve “Mount and Blade” isimlerinin aslında içimize ne kadar da yerleşmiş olduğunu göstermekti. Zira içimizden çıkmış ve geçtiğimiz aylarda Mount and Blade 2: Bannerlord’u da çıkarmış olan Taleworlds, her daim göğsümüzü kabartıyor ve içimizdeki yerini daha da büyütüyor…

Daha fazla uzatmadan konuya da girersem, bugün inceleyeceğimiz DLC: Mount and Blade: Warband Napoleonic Wars.

Her Mount and Blade hayranının mutlaka bildiği, hatta oynamasa da Steam kütüphanesinde bulundurduğu bir DLC’dir bu. Konu biraz da buradan başlıyor diyebilirim. Mount and Blade hayranları bu kadar çokken, neden bu DLC’nin oynayanları (hayranlara oranla) bu kadar az? Neden bu mükemmel ötesi yapım, Steam kütüphanelerinde çürümeye bırakılmış?

İlk olarak size DLC’yi tanıtmama izin verin. Mount and Blade: Warband Napoleonic Wars DLC’si, anlayacağınız üzere Mount and Blade: Warband üzerine çıkarılmış iki DLC’den biridir. DLC’nin geliştirilmesi Flying Squirrel Entertainment tarafından yapılmıştır. Flying Squirrel ilk olarak Mount & Musket Modunu yapmış, oyuna ilk defa ateşli silahları getirdikten sonra bir ekip oluşturarak Napoleonic Wars DLC’sini oluşturmuştur. Tabii ki Taleworlds, DLC’nin geliştirilme aşamasında her türlü desteği vermiştir. Zaten Mount and Blade için bu kadar çok mod yapılmış olmasının altında da Taleworlds’un bu destekleyici tavrı yatmaktadır. Zira; Taleworlds, Mount and Blade’in oyun motorunu oldukça kolaylaştırılmış şekilde hazırlamış olup her türlü modlamanın kolayca yapılmasını istemiştir. Hatta bu sayede Mount and Blade’in motorundan birçok Mount and Blade benzeri oyun yapılmıştır.

Tekrardan DLC’ye dönersek; Napoleonic Wars’ın ismi, Fransız General ve İmparator Napolyon’un Avrupa seferine çıkışı sonrası yaptığı savaşlar ve bu savaşların geneline tarihçiler tarafından verilmiş isim yani “Napolyon Savaşları”ndan gelmiştir. DLC’de bulunan ülkelerse yine bu savaşlardaki ülkelerdir. Fakat şu var ki, DLC’de bir tek oyunculu hikayeli mod bulunmamakta. Oyun sadece çok oyunculu oynanabilmekte. İşte bu biraz da oyuncuları şaşırtan kısım. Çünkü Mount and Blade’i az çok oynamış kişiler bilir ki bu oyunun en öne çıkan yeri bize seçim hakları sunan hikayeciliğidir. Hala daha “Sancar Han”, “Kral Harlaus” mizahları insanlar arasında yapılıyor.

DLC ile eklenen ateşli silah kullanan birlikler.

Napoleonic Wars, Mount and Blade’in en temel şeyini içinde bulundurmamasına rağmen bence oyunun en başarılı yamasıdır. Yukarda da belirttiğim gibi; DLC’yi yapan ekip oyuna ilk olarak ateşli silahları getirmek Mount and Blade modculuğuna ayrı bir boyut kazandırmış, sonrasında eklediği birçok şeyle de bu başarısını katlamıştı. Bu da yamanın bu kadar güzel olmasını sağlayan şeylerden biridir diyebiliriz. DLC ile birlikte oyuna eklenen özellikleri sıralayacak olursak:

  • Ateşli silahlar
  • Yeni üniformalar
  • Top
  • Yeni kılıçlar
  • Dürbün
  • Yeni komutlar
  • Yeni haritalar ve oyun modları
  • Sürülebilen gemiler
  • Gözlük, sigara gibi aksesuarlar
  • Yeni atlar
  • At arabası(Top taşımak için)

(kaynak: Vikipedi)

şeklinde belirtebiliriz.

Oyuna eklenen bu özelliklerin yanı sıra çoklu oyuncu modlarına da birçok mod eklenmiştir. Bu modlardan en güzeliyse bence “Komutanlar Savaşı” modudur. Bu oyun modu sayesinde, girdiğiniz sunucuda 2 ülkeden birine katıldıktan sonra kendinize bir askeri birlik seçmeniz gerekmekte. Bu askeri birliklerden bazılarını sıralayacak olursam da: Tüfekli Süvari, Kargılı Süvari, Piyade, Topçu’yu örnek verebilirim.

Böylece seçtiğiniz birimle beraber, biriminizin türüne göre size bot askerler verilmekte. Büyük ve açık bir savaş alanında, askerlerinizi yönlendirerek düşman ordusunun komutanlarını ve askerlerini saf dışı bırakmanız gerekmekte. Stratejik zekâ isteyen bu mod, Mount and Blade’in amacını da yerine getiriyor diyebiliriz. Zira aynı çoklu oyuncu modunun Native Mod’a da gelmesi oyunu apayrı bir seviyeye taşıyabilirdi.

Unutmadan askeri birlikler arasında Sıhhiye ve İstihkâm bölüklerinin de olduğunu belirteyim. Bu birlikler, komutanlar savaşı modunda bulunmasa da “Kuşatma” gibi modlarda bulunuyor ve çok işe yarıyor. En basitinden örneklersem; sıhhiye elemanları sayesinde canınız dolarken, istihkâm bölükleri kalenizin kırılan duvarları veya kapılarının önlerine yeni hatlar çekiyor ve böylece kuşatmanın uzamasını sağlıyor. Bu arada söylemiş oldum, oyundaki topçular sayesinde etraftaki duvarlar ve benzeri birçok nesne parçalanabiliyor. Artık bu özellik çoğu oyunda bulunsa da bu DLC gibi eski bir DLC’de bulunması gayet büyüleyici.

Son olarak DLC’nin içinde bana en çok zevk veren şeyi de söylemeliyim: DLC’nin içindeki müziğe verilen önem… DLC, Napolyon Savaşları döneminde geçtiği için zaten arkada veya menüde çalan bütün müzikler o döneme ait klasik parçalar. Bir klasik müzik hayranı olarak oyunla bütünleşmiş şekilde bu parçaları dinlemek zaten beni oldukça mest ediyor. Fakat oyunun müziğe verdiği değer sadece bunla kalmıyor. Birçok haritada bulunmakta olan piyanoları çalabilirsiniz! Aynı zamanda “Komutanlar Savaşı” harici bir modda askeri birlik seçerken müzisyen birliğini seçerseniz davulcu veya borucu olabilir, oyunun size sunduğu pek çok marşı çalabilirsiniz. Arkadaşınızla girmeniz durumundaysa “birlikte çal” modunu aktifleştirerek aynı marşı biriniz boruyla, biriniz davulla çalabilirsiniz. Etrafınızdan geçen misket mermilerini aldırmaksızın son ses müzik yapmak, inanın savaştan sıkıldığınız anda size yeni bir eğlence katacaktır.

Bu oyunun bir delisi olarak anlata anlata bitiremediğim şu DLC’yi neden yeterli sayıda kişi oynamıyor anlayamıyorum. Umarım siz de DLC’nin ne kadar güzel olduğunu anlamış ve hayret edişime katılmışsınızdır 😀

Eğer ki bu oyun şu an Steam kütüphanendeyse hiç durmadan bir bak, daha önce girdiysen tekrar gir derim dostum. Eğer ki değilse de en kısa zamanda almanı temenni ederim. Saygılarımla…

Ömer Faruk Akgün

İnternete çocukluğunu ve gençliğini gömmüş, mezarının başında halay çeken birisi... Şimdilik İstanbul.

Recent Posts

Bir Skyrim Oyuncusu Adım İzleme Teknolojisini Kullanarak High Hrothgar’a 7.000 Adımda Tırmandı

The Elder Scolls V: Skyrim oyun tarihinin gördüğü en deli fan kitlesine sahip oyunlardan biri.…

2 ay ago

The Elder Scrolls: CASTLES Çıktı!

Geliştirici stüdyo Bethesda Softworks’ün dünya üzerinde bulunan tüm konsollara, bilgisayarlara ve mobil platformlara port ettiği…

2 ay ago

Satisfactory Konsollar için Duyuruldu!

Coffee Stain Studios’un geliştirdiği ve yıllardır erken erişim halinde Steam üzerinden satılan oyunu Satisfactory, resmi…

2 ay ago

Geçtiğimiz Günlerde Çıkış Yapan Astrobot Oyununda Gizli Karakterler Nerelerde Saklı?

Astrobot markası, bir önceki konsol olan PlayStation 4’te olduğu gibi PlayStation 5 için de bulmaca…

2 ay ago

The Witcher 3: Wild Hunt İçin Geliştirilen Yeni Modda Kaldırılan Sonlar Geri Geliyor!

Özellikle Türk oyun severler tarafından oldukça saygı duyulan oyun firmalarından olan CD Project Red, 2015…

2 ay ago

PlayStation 5 Pro’nun Fiyat Etiketi Diğer Konsollarla Karşılaştırıldığında Ne Durumda?

Aylarca hatta bazı oyun severler için yıllarca süren mistik bekleyişten sonra sonunda Sony PlayStation 5…

2 ay ago