Yavaş Ama Emin Adımlarla: Project Zomboid Erken Erişim İncelemesi

Birkaç ay sonra erken erişimdeki yedinci yılını kutlayacak olan Project Zomboid; ‘yavaş ama emin adımlarla’ deyince aklıma gelen ilk isim oluyor. Kendisi aktif olarak devam eden en eski ‘indie’ oyun projesi.

Yedi yıllık erken erişim macerasından önce de iki senelik bir ‘demo’ süreci var ki, bunu da üstüne koyduğumuzda neredeyse 10’lu yılların tamamını kapsayan bir geliştirme süreci çıkıyor karşımıza.

Bu süre zarfında geliştirici ekibin başına gelmeyen kalmıyor. Stüdyolarına giren hırsızlar içinde oyuna ait kodların olduğu iki bilgisayarı da beraberinde götürüyor. Bunun geliştirme sürecini büyük bir sekteye uğrattığı yetmiyormuş gibi bir de korsan platformlara düşüyor oyun..

Tüm bu olanlara rağmen azimle çalışmaya devam eden The Indie Stone, yavaş da olsa emin adımlarla oyunu her açıdan geliştiriyor. 2020 yılı Haziran ayı itibariyle oyunun yukarıdaki görüntüyle yakından uzaktan alakası yok ve oynanabilir durumda olduğu gibi, pek çok konuda rakipsiz.

Oyunun geliştirilme sürecini ve mevcut durumunu bir kenara bırakalım ve yavaştan oynanış kısmına geçelim. İçinde barındırdığı detaylar ve ‘gerçeklik’ olgusu rol yapma öğelerini de daha keskin hale getiriyor. Hiçbir sınırlama olmaksızın her türlü oynanışı, fikri ve zorluğu destekleyebilen esnek yapısı sayesinde de bu rol yapma öğeleri oyuna tam anlamıyla entegre olabiliyor.

Oyunda NPC bulunmaması rol yapma işine balta vursa da, bir yandan da post apokaliptik atmosferi köküne kadar yaşamanızı sağlıyor. Tek olduğunuzu bilmek sizi geriyor, melankoliye sürüklüyor. Oynadığım en korkunç oyunlardan, izlediğim en ‘sıkıntılı’ filmlerden bile daha rahatsız edici bir atmosferi olduğunu söyleyebilirim.

Ayrıca rastgele meydana gelen olaylar da bir yere kadar oyunu tekrara düşmekten kurtarıyor. Sakin geçen bir günün akşamında üstünüzden uçan bir helikopter akşamınızı ‘neşelendirebiliyor’.

Oyunun sundukları ve içinde gelişen olaylar bir yere kadar oyuncuyu büyülese de, oyun bir süre sonra tekrara düşmekten kurtulamıyor. İhtiyaçlarınız yenilenebilir hale geldikten sonra bir boşluk hissine kapılıyorsunuz. İndireceğiniz modlar ile bu durumu biraz daha geciktirebileceğiniz gibi, farklı ‘şeyler’ deneyerek oyunun ömrünü uzatmanız da mümkün.

Velhasıl kelam, hala erken erişimde olmasına rağmen pek çok konuda türünde zirveye oynayan; bir azim öyküsü duruyor karşımızda. Gönül rahatlığıyla alabileceğiniz, her kuruşunu sonuna kadar hak eden bir yapım. West Point’in kuzeyindeki avcı kulübesine yolunuz düşerse uğrayın, gelirken kitap getirirseniz iyi olur. Bunlar bitti de : )

TAM SÜRÜM İNCELEMESİNDE GÖRÜŞMEK ÜZERE !