Brezilyalı profesyonel CS:GO oyuncusu Lincoln “fnx” Lau, Twitch yayıncısı Renata “Huntr3ss” Schözen‘in uygunsuz videolarını ifşa etmekle suçlanıyor.
Kadın yayıncının ifadelerine göre; 2019 yılında erkek arkadaşı tarafından terk edildikten sonra CS:GO oyuncusu ‘fnx’ bu zor zamanları atlatmasında ona yardımcı olmuş. 2020 yılında ise aralarındaki dostluk ilişkisi yakınlığa dönmüş, ve bu dönemde profesyonel oyuncu, ikisinin de rızası olduğu bir durumda videolarını çekmiş.
Ancak Schözen yakın zamanda bu videoların bir WhatsApp grubunda, rızası dışında paylaşıldığını iddia etti. Üç farklı kaynaktan durumun kendisine ulaştırılmasının ardından ise Schözen eyleme geçerek durumu Twitter’dan duyurdu.
Bu gönderideki sorun, videonun rıza ile veya rızasız yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın, samimi bir videoyu yayma ve ifşa etme suçudur. Kendim ve beni hiçe sayan herkes için adalet istiyorum. Yalnız olmadığımı biliyorum. Korkmuyorum.
Schözen iddiasını kanıtlamak için “fnx” ile arasında geçen konuşmaların, ve sızdırılan videodan olduğu söylenen bir ekran görüntüsü de paylaştı.
Kadın yayıncı iddiasının arkasında cesurca duruyor, ve durmaya da devam edecek gibi görünüyor. Suçlamasının sonucunda adalete ulaşacağına inanan Schözen bir avukat, bu yüzden haklarına ve işlenen suça dair fazlasıyla bilgi sahibi.
Videonun bir kopyası bende var, bunu kanıtlayacak birden fazla görgü tanığım da var. Ben bir avukatım ve adli bir süreçte gerçek dışı bilgi vermenin sonuçlarını biliyorum.
Schözen’in videolarını ifşa etmekle suçlanan “fnx” henüz durumla ilgili bir açıklama yapmadı. Esport Times olarak durumla ilgili gelişme oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Yazarın Notu:
Sosyal medyada oldukça gündemde olan ‘#metoo’ akımının da etkisiyle, tacize uğrayan insanlar korkmadan yaşadıklarını dile getirmeye başladılar. Cinsiyeti ve cinsel kimliği fark etmeksizin birçok bireyin, özellikle güç sahibi kimseler tarafından maruz kaldıkları istismar, şiddet ve taciz durumlarının bu şekilde cesurca paylaşılabilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hayatı boyunca ‘nasıl olsa kimse bana inanmaz’ korkusuyla, travmalar ile yaşamak zorunda kalan insanların, sosyal medya sayesinde adaletin sağlanmasında rol oynayarak bir nebze de olsa kendilerini rahatlatabilmeleri ve yüzleşebilmeleri çok önemli konular. Umuyorum ki en kısa süre içerisinde, bu durumla ilgili olumlu, adil ve umut verici gelişmeler görürüz.