Nefes kesen seride 100 Thieves, CIS temsilcisi Gambit Esports‘u 2-1’lik skorla geçmeyi başarmıştı. Karşılaşmanın ardından serinin ve takımın önemli isimlerinden Spencer “Hiko” Martin, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Şimdi gelin, birlikte Hiko’nun takıma, seriye ve turnuvaya dair paylaştığı cevaplara göz atalım.
Tek düellocu olarak Asuna‘nın kalıp kalmamasına bağlı olarak üçlü initiator ve ikili kontrolcüye sahip 100 Thieves kompozisyonunu gördük. Böyle kompozisyonlar sizce oyunu nasıl etkiliyor?
Böyle durumlar yüzünden, Riot’un ajanlar için listelediği belirli rollerin bizim için pek bir şey ifade etmediğini düşünüyorum. Özellikle de bu ajanları oynayan farklı kişiler var. Örneğin, Ethan Skye’ı oynadığında. Çoğu insan Skye’ın bir initiator veya kontrol edici olduğundan çok bir düellocu olduğu konusunda hemfikir olduğunu hissediyorum. Bence o bir initiator. Ama olay bu, Asuna’nın site‘a koştuğu ve ilk önce atıldığı bir konumda olduk. Ama aklımızdaki meta bu şekilde çalışıyor, Jett’in yere duman atan bir alana girebileceğini, o dumanların içinde yaşayabileceğini ve bu tür pozisyonları kazanabileceğini biliyorsunuz. Master 1 ve Master 2, istediğimiz gibi olmadı. Ama sanırım şimdi KAY/O ve Skye ile sonunda tek bir Jett’i kullanmak için iyi bir yol bulduk. Çalışmalarımızın çoğu, Jett’in site’a girmesini desteklemek içindi.
- Seyirci eksikliği hangi açılardan LAN’ı farklı hissettiriyor?
Yani evet, bu turnuva genel olarak bir LAN gibi ama eksik olan tek şey seyirci. Bence ortamı kesin olarak anlamışsınızdır. Kalabalıkları ve tezahüratları gerçekten almıyorsunuz. İmza oturumları ve hayran etkinlikleri yok. Ama ferahlatıcı hissettiriyor. Uzun zamandır turnuvaya gitmiyordum. İsimleri yüzler ile eşleştirmek ve şahsen nasıl davrandıklarını görebilmek güzel. Eski günlerdeki gibi hissediyorum. Bir turnuvaya gidiyorsunuz ve sadece oyuncular var ve seyirci yok. İyi hissettiriyor, LAN ortamından gerçekten keyif alıyorum. VALORANT tamamen farklı bir oyun gibi geliyor.
- Icebox’ta 22. raundu kazandıktan sonra 11-11’den sonra bir ara verdiniz. Bu molada koçunuzun size ne söylediğine dair bizi aydınlatabilir misiniz?
Bence bu daha çok içinde bulunduğumuz durumun ciddiyetini anladığımızdan emin olmakla ilgiliydi. Ya kazanmak ya da esasen kaybetmek üzereydik. Yani, daha çok bir nefes alma arasıydı. 1’e 2 olacağını biliyorduk. Çünkü karşı takımın 23. tura girmek için düşük parası vardı. Bir sonraki turda satın alacaklardı. Duraklama, her iki tur için de bir plan yapmak ve ne yapacağımızı bilmek içindi. Ne yazık ki planımız pek iyi gitmedi ve oyunu bitirmek için bir clutch sahnesini yaşamak zorunda kaldık. Ama evet, koçumuz son 2 tur için hazırlanmanın gerçekten önemli olduğunu biliyordu ve bizim için paha biçilmez bir zamandı.
- Takımınız için en önemli turlardan bazılarını kazandınız. Icebox’taki son turda, Split’te clutch sahnesinde ön plana çıktınız. Bu kritik durumlarda baskıyla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Ben baskı altındayken her zaman elimden gelenin en iyisini yapan biri oldum. Seyirci önünde konuşurken hiç sorun yaşamadım. Baskı altında olmak beni hiç korkutmadı. Aslında beni yükselttiğini hissediyorum. Beynim daha hızlı hareket ettiğinde bir clutch‘a gidiyorum. Bombanın başındayken ayak sesleri duyunca düşmanların ne yapacağını tahmin etmeye başlıyorum. Sadece nasıl saldıracağımı bir araya getiriyorum. Yani, bu benim için çok zihinsel bir şey. Ama dediğim gibi, beni etkilemesine ve daha kötü oynamasına izin vermek yerine, baskı altında gelişen biri olduğumu hissediyorum.
- Bugün böylesine gergin bir seriye ne katkı sağladı sence?
Ascent haritası için bazı oyun planlarımız vardı. Ama bizi ters köşe ettiler ve oynayacaklarını düşündüğümüz kompozisyonlarını değiştirdiler. Bizim için planlandığı gibi gitmedi. Icebox da öyle. Gerçekten yavaş bir başlangıç yaptık. Ascent ve Split’i düşündüğümüzde, turları kaybetmeye başladığımızda, kafamızın içindeymişiz gibi hissettik. Özellikle Ascent’te. Split’in sonlarına doğru küçük ve büyük hatalar yapmaya başladık. Ancak maçı kapatmayı başardık. Açıkçası, çok fazla hata yapmamızın ve sonra rakibimizin bundan faydalanması burada büyük bir kombinasyon oldu. Gambit harika bir takım.
- 100 Thieves, muhtemelen bu LAN’daki diğerlerinden daha fazla LAN deneyimine sahip. Peki, canlı izleyici olmasa da Gambit gibi güçlü bir takıma karşı eşleşmenin ne kadar önemli olduğunu düşünüyorsunuz?
Zaten bazı Gambit oyuncuları ile konuştum, bu maçtan sonra bunun onlar için büyük bir faktör olduğunu söylediler. Bazı oyuncularının olabilecekleri kadar iyi performans göstermediğini hissettiler. Çünkü bu, birçok oyuncu için ilk canlı etkinlik oldu. Kalabalık olmasa da gidip hazırlık yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum ve bunun medya röportajları, içerik çekimleri gibi şeyleri var. Yani, hâlâ bir ortamdasınız. LAN baskısının hala var olduğunu düşünüyorum. Belki seyirciyle olacak kadar geniş değil, ama belli ki bazı insanlar ellerinden geldiğince iyi performans göstermiyorlar.
- Play-off’a kalan ilk takım olmak nasıl bir duygu?
Gerçekten iyi bir his. Bence birçok takım bizden şüpheliydi. Bir süre top seviyenin altındaydık. Özellikle İzlanda’ya giremedik. Bence birçok insan bizim abartıldığımızı düşündü. Takımda birkaç büyük yayıncımız var. Counter Strike’dan birkaç büyük isimiz de mevcut.
İlk başladığımızda, insanlar Sentinels’in yılın geri kalanında yaptıklarını yapmamızı bekliyordu. İzlanda’yı kazanmak ve 1 numaralı takım olmak gibi. Bu nedenle, buraya gelip performans sergilemek ve yapmak istediğimizi yapmak kesinlikle iyi hissettiriyor. Bu takım bunun için kuruldu. Büyük turnuvalarda oynamak ve önemli olan yerlerde performans sergilemek.
- Champions’ın aslında Los Angeles’ta gerçekleşeceği söyleniyordu. Ancak o zamandan beri Berlin’de olduğu doğrulandı. Bununla ilgili düşünceleriniz neler?
Yani Amerika’da olmayı çok isterdim. L.A. özellikle harika olurdu. Ailemiz, arkadaşlarımız ve partnerlerimiz de gelebilirdi. Değiştirmek zorunda kalmaları üzücü. Pandemi ile L.A.’de bunu başarmanın çok zor olduğundan eminim. Buna karşı değilim; Berlin harika bir şehir. Otel konaklamaları gerçekten çok güzel. Mekan güzel, çalışanlar güzel. Bu yüzden Berlin’e gelmek zorunda olduğumuz için üzgün değilim.
Spencer “Hiko” Martin’in yanıtları bu şekildeydi. G2 Esports’un başarılı ismi nukkye’nin Sentinels maçı ardından sorulan sorulara verdiği yanıtların bulunduğu haberimize bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Sentinels Maçı Ardından G2 Oyuncusu nukkye Soruları Cevapladı
