Daha önce Oxygen, Fire Flux ve Galakticos ekiplerinde yer alan S2G Esports koçu Mavera ile röportaj yaptık.
S2G koçu Mavera, hayatından ve kariyerinden bahsetti. S2G ile süren serüveninden ve Türk VALORANT sahnesi hakkında konuştuk. Espor için güzel bir röportaj oldu.
Selamlar Mavera, öncelikle seninle alakalı konuşmak istiyorum, hayatın ve kariyerin nasıl gidiyor?
Teşekkür ederim. Her şey yolunda. Her zamanki gibi yoğun gidiyor. Her gün hem oyuncularımı hem kendimi geliştirmeye çalışmakla geçiyor.
Uzun süre Türk takımlarıyla çalışmış bir koç olarak sence yabancı oyunculara nazaran Türk oyuncuların en iyi yanı ve en kötü yanı dediğimiz yanları nelerdir?
En iyi yanı Türk oyuncuların hem yetenekli olması hem de bana bir şeyler başarmak için daha çok sebepleri varmış gibi hissettirmeleri. Aslında aynı zamanda en kötü yanı da bu. Çoğu genç kardeşim sanki hayatta başka bir yolu yokmuş gibi aşırı hırsla bir şeyler başarmaya çalışıp negatif durumlarla karşılaştıklarında çok hızlı düşüyorlar. Rekabetçi sporlarda kazanmak da kaybetmek de var. Yetenek,çalışma tabii ki önemli ama bu işin psikolojik tarafı dışarıdan bakıldığından daha önemli.
Şu sıralarda S2G’nin gidişatı hakkında bizi biraz bilgilendirebilir misin, her şey istediğin gibi mi?
S2G yönetimi ile bu off sezonda bir yapılanmaya gittik. Gençleşmeye ve akademiye daha çok önem veriyoruz. Ekosisteme yeni genç yetenekler yetiştirme konusunda yoğun çabamız var. Kısa vadeli başarılar yerine uzun vadeli proje hedefinde görüşlerimiz kesişti. Birçok gence şans vermeye ve liyakat ile seçimler yapmaya gayret gösteriyoruz. 100’den fazla gence bu aylarda şans verdik. Tabii ki hepsiyle çalışma imkanımız yok ancak en azından tryout nedir profesyonel bir şekilde görmüş oldular. Çok güzel insanlar tanımış olduk. Bu konuda daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor.
VALORANT’ta şu an CS’ye nazaran daha çok genç oyuncular kendilerine yer bulabiliyorlar ve başarı elde ediyorlar, genç oyuncu trendi var diyebiliriz, sence bunun sebebi nedir?
Bence VALORANT’ta yükselmek daha kolay. Gençlerin adaptasyon süresi ve etkili çalışma süreleri daha uzun oluyor. Genlerimizde de olabilir tabii bilmiyorum ancak gerçekten bir FPS ülkesi olduğumuzu düşünüyorum. Kesinlikle daha iyi yatırımlar ve projeler gerekiyor. Altın madenimiz var ama kazmıyoruz. Bu madenleri çıkarıp, doğru şekilde işlemek gerekir. Biz kazma vurmaya bile üşeniyoruz.
S2G’den önce bulunduğun takımlardan herhangi birisiyle aranda özel bir bağ olduğunu düşündün mü?
Açıkçası ayırmak zor, bulunduğum her kulüple bağ kurmaya özen gösteriyorum. Aslında yazılım mühendisiyim ancak, hala tutkulu olduğum espor sektöründe aktif olarak çalışıyorum. Sevdiğim işi yaparken buna iyi kötü katkı veren insanları sevmemden daha doğal ne olabilir?
Esporda lobileşmeyle ilgili düşüncelerin neler?
Pozitif bir düşüncem yok bu konuyla alakalı. Acil kurtulmamız gerekiyor. Karar verenlerin el atması gereken bir konu. İnsanların konfor alanından çıkmaları ve hak edene hak ettiğini vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Kolay mı, değil; umudum var mı, yok; uğruna elimden geleni yapıyor muyum, yine de yapıyorum.
S2G’den önce hem Fire Flux’ta hem de DVM’de kadın takımı çalıştırdınız, sence erkek takımlarıyla mı çalışmak daha kolay yoksa kadın mı, ikisi içinde genel farkları neler?
Açıkçası farklı süreçlerdi. Fire Flux’ta yalnızca ekstra vakit ayırıp destek olmuştum. DVM’de ilk kez bir yabancı kadın takımını çalıştırdım ve çok güzel zamanlardı. Yalan söylemeyeceğim negatif tarafı lige verilen değerin ve oyun içi VALORANT seviyesinin daha düşük olmasıydı. Onun haricinde kadın oyuncularla çalışmak daha kolaydı. Çok şey öğrendiğim ve çok şey öğrettiğim bir süreçti. Kızlar o kadar profesyoneller ve o kadar çok çalışıyorlar ki erkek takımlarına ders olarak gösterilebilir. Her gün bir şeyleri geliştirip antrenmana geliyorlardı, en azından çabalıyorlardı. Umarım o taraftaki ilgi ve yatırım artar.
Takım antrenmanlarda vazgeçilmezim dediğin bir şey var mı, en çok neye dikkat edersin?
Disiplin. Yalnızca tavır olarak değil oyun içi oyun dışı her şey disiplinli olmalı. Taviz vermediğim konuların en başında geliyor. Herkesin vakti çok değerli, o nedenle ekipteki herkes elinden gelenin en iyisini yapmak zorunda. Bunu sağlamak da benim görevlerimden biri. Rekabetçi takım sporlarında profesyonel olmanın başlangıç adımı olarak görüyorum.
