Yanlış okuduğunuzu düşünüyorsunuz. Ancak okuduklarınız tamamen gerçek. İstanbul’da internet kafede oyun oynayıp düşük ping durumundan etkilenen Moğol takım D13‘ün yöneticisi Enkhmanlai “world” Batbayar takımını Türkiye’ye taşıdı.
Aslında bu enteresan hikaye Enkhmanlai “world” Batbayar’ın Türkiye tatili ile başlıyor. Takımın sahibi, yöneticisi, ana yatırımcısı, koçu ve kısaca her şeyi olan world İstanbul’da bir internet kafeye gitti. Ardından burada CS:GO‘yu deneyimleme fırsatı buldu. Bu deneyimin ardından apar topar takımını İstanbul’a taşıma kararı aldı.
Enkhmanlai “world” Batbayar bu kararı alma motivasyonundan da bahsetti:
Temmuz sonunda tatil için Türkiye’ye gittim. Burada bir internet kafe gördüm. 40 ping ile CS:GO oynayan bir adam vardı. Ben de ona hangi sunucuda oynadığını sordum ve Almanya dedi.
O an buraya taşınabileceğimizi fark ettim çünkü Türkiye’ye giriş için vizeye ihtiyacımız yok. Takım arkadaşlarımla bu konuyu görüştüm ve hepsi mutlu bir şekilde buraya gelmeyi kabul ettiler.
Bu durum sonrasında takım soluğu İstanbul Havalimanı’nda aldı ve her şey çok hızlı olmuştu. Aslında bütün takım hayalleri uğruna en az 1 yılı bu şekilde geride bırakmaya hazırdı.
Aslında takım bu kararı bir gecede almadı. Takımın hedefleri bir süredir Avrupa’da temsil hakkı yakalamaktı. Ancak 100’den fazla olan Moğolistan pingi bunun için hiç uygun değildi. Bu nedenle takımın en büyük ihtiyacı düşük ping haline gelmişti. Çünkü bütün takım üyeleri kendisini başarılı olmak için son derece motive hissediyordu.
Çünkü her şeye rağmen 100’ün üzerinde bir ping ile oynayarak 2021’in başlarında ESEA Open‘ı geçmeyi başardılar. Ayrıca son birkaç sezondur Main’de rekabet ediyorlardı. Ancak safları daha da ilerletmek ve Avrupa’da Moğol tarafı meşru bir güç haline gelmek için bu riskli ve cesurca hamleyi yaptılar.
“Türkiye’ye gelmek rüya gibi!”
Takımın en genç ikinci üyesi olan 18 yaşındaki Enkhbat “xerolte” Munkhtogtokh ise bu durum karşısında heyecanını gizleyemedi ve şu ifadeleri kullandı:
Türkiye’de olduğuma hala inanamıyorum.
Daha önce hiç yurtdışına çıkmadım. Bu yüzden Türkiye’de bootcamp yapacağım için oldukça heyecanlıyım. Rüya gibiydi ve çok hızlı oldu. Bir hafta gibi kısa bir sürede kararlarımızı verdik. Daha dün geldik ve bootcamp dairemiz neredeyse oldu. Her şey hazır, hepimiz için bir sürpriz oldu.
Bu ani, cesurca ve belki de dürtüsel hareketin arka planında çok önemli başka detaylar da var. Bu gözü kara organizasyon bunu yaparken herhangi bir finansal destek almıyor. Yani bir sponsorları yok ve takımın her şeyi olan world bütün masrafları cebinden karşılıyor. world, bu geliri de artık uzaktan yönetmek zorunda olduğu bir online mağazadan elde ediyor.
Enkhmanlai “world” Batbayar bu kadar sorumluluğu kendi omzunda taşımaktan hiç de rahatsız değil. Hatta kendisinin ve takımının sorumluluklarını yerine getirmek için hazır ve motive olduğunu vurguluyor. Organizasyonunun küçük olduğunun farkında olduğunu ancak başaracaklarına inandığını belirtiyor. Çünkü ona göre Avrupa sahnesini tanımak en önemli iş. Henüz bir hiç olduklarının farkında olduğunu belirten world, bu durumu değiştireceklerini ifade ediyor.
World’ün buradaki ilk hedefi ise 1 yıl boyunca Türkiye’de tutunmak. Çünkü vizesiz en fazla 1 yıl süreyle bir oturum hakkına sahipler. Bu nedenle düşük ping fırsatını değerlendirirken ek fon sağlamalı ve vize meselesini de çözmeli. Ekip 2021’in sonlarına doğru Letonya’ya gitmeyi düşünüyor. Ancak bu gerçekleşmezse en kötü ihtimal onlar için Türkiye’de devam etmek. Bu nedenle her halükarda ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışacaklar.
Takım oldukça farklı bir kadro ve enerjiye sahip
Özellikle xerolte bu durum hakkındaki motivasyon ve hevesini her fırsatta dile getiriyor. Durumla ilgili olarak şunları önceki sözlerine ekliyor:
Dürüst olmak gerekirse büyük çocuklarla oynamak için en az bir üst düzey turnuvaya katılmak istiyorum.
Moğolistan’dan Avrupa’ya 130+ ping ile oynamak zor oldu. Ancak Türkiye’de bu durum çok daha kolay yönetilebilir. Şu anda çok mutluyum. Herhangi bir Avrupa takımına karşı oynamak için mücadele etmeye hazırım.
Aslına bakacak olursak Moğol takımın başarıdan uzak olduğu çok açık. Çünkü kadro Avrupa’nın profesyonel takımlarına nazaran çok alt seviyede. Hatta kadro dizilimi bile olukça enteresan. Buna ek olarak ekibin tek Asya kökenli takım olması organizatörler için onları tercih sebebi haline getirebilir. Böylece güçlü Avrupa ekipleri ile mücadele etme şansına bir derece daha yaklaşabilirler.
Haziran ayında yıldız tüfekleri Tengis “sk0R” Batjargal’ı kaybettikten sonra Avrupa maceralarında diğer oyuncularına güvenecekler. Özellikle uluslararası arenada gelen teklifleri ısrarla geri geçiren sk0R, bu kararından bir süre sonra pişmanlık duymuştu. Nihayetinde de uzunca süre ücret dahi almadığı ekibinden ayrıldı.
22 yaşındaki AWPer Tuvshintugs “Annihilation” Nyamdorj, 2020’nin başında katıldığından beri D13’ün öne çıkan üyelerinden biri ve takımı içinde de dikkat edilmesi gereken bir oyuncu. Kadronun geri kalanı uzun süredir devam edenlerden ve grubun en eskisi Telmen “Shinobi” Batzorig ve oyun içi lider Munkhtamir “Tamir” Ganbaatar. Ayrıca 18 yaşındaki xerolte ve 16 yaşındaki Yalalt “yAmi” Oyunbileg de rifler konumunda mücadele eden genç yetenekler.
Yeni kurulan takım her ne kadar tecrübe bakımından yetersiz gözükse de yine de büyük bir mücadeleyi göze almışlar. Bu nedenle en başta bu cesaretlerini takdir etmek şart. Çünkü temsilcilerimiz için büyük bir sorun olan ping değerleri onlar için büyük bir fırsat olarak görülüyor. Bu durumu göz önünde tutarsak bu yoldaki gelişim ve mücadelelerinin izlemeye değer olacağını söyleyebiliriz. Nihayetinde akıbetlerinin ne olacağını ise her zaman olduğu gibi zaman gösterecek!
